Ramazan Bayramı’ndaki besin ve tüketim tercihleri, oruç dönemi sonrası normal beslenme düzenine adapte olma sürecini fazlasıyla etkiliyor. Bunun için bazı önerileri dikkat almak işinizi kolaylaştırabilir!
Bilindiği üzere, ramazan ayında oruç tutulduğu için günlük öğünler her zamankinden daha az oluyor. Metabolizma ise kalori alımının azlığı sebebiyle önemli ölçüde yavaşlıyor. Alışılmış beslenme düzeninden uzaklaşılan bu ayda, vücudun farklı bir düzene girmesi de elbette kaçınılmaz oluyor. Oldukça az ve hafif beslenilen, günlük hareketliliğin en aza indiği bu zaman dilimi sonunda ise bizleri oldukça “şeker”li bir bayram karşılıyor: Ramazan Bayramı!
Ramazan Bayramı, sabrın mükâfatı olarak görülmesi sebebiyle bu ayın özel simgelerinden biri. Kalabalık sofralar, şekerler, tatlılar, özlenen lezzetler derken bazen ipin ucu kaçabiliyor. Bir aylık hafif beslenme düzeninden sonra aşırı yemek yeme isteği, kan şekerini hızla yükselten tatlı tüketimi ve öğünlerin birdenbire artması ile kişiler bazı sindirim sistemi problemleriyle karşılaşabiliyor. Bunun için ramazandan sonra normal düzene adapte olmak adına bayram sürecini iyi değerlendirmek gerekiyor. Peki, bunun için neler yapabilirsiniz, öğrenmek ister misiniz? Cevabınız evet ise, Ramazan Bayramı’na özel beslenme önerilerimize kulak verin!
Hafif Bir Kahvaltıyla Başlayın
Ramazan süresince en çok özlediğiniz şeylerden biri, zengin çeşitlerle dolu kahvaltı sofraları olmalı. Fakat ramazan boyunca açlığa alışan vücudunuzun, sindirim problemleri ile karşılaşmaması için güne hafif bir kahvaltıyla başlamanız oldukça önemli! “Peki, Ramazan Bayramı sabahında ne yenmeli?” diye merak ediyorsanız, genel itibarıyla örnekleri şöyle sıralayabiliriz:
- Domates, salatalık, maydanoz, roka, taze biber ve çiğ sebzeler
- Az tuzlu peynir
- Haşlanmış yumurta
- Tam tahıllı ekmek
Öğünlerinizi Atlamayın
Ramazan ayının sonlanması ile bazı kişiler gün içinde daha az açlık duymaya başlarken, bazı kişiler çok fazla yeme isteğine sahip olabiliyor. İki durum için de en iyi çözüm: Öğün saatlerine dikkat etmek! Bu şekilde hem öğünleri ertelememek hem de fazla öğün yapmanın önüne geçmek mümkün. Günlük üç ana ve en az iki ara öğün şeklinde planlama yapmak, her zaman için olduğu gibi ramazan sonrası beslenme önerilerinde de fazlasıyla önem taşıyor.
Tatlı Tüketimine Sınır Koyun
Ramazan Bayramı’nda en çok dikkat edilmesi gereken konulardan biri de kuşkusuz tatlı tüketimi. Özellikle misafirliklerde ikram edilen baklava ve şekerpare gibi tatlılardan uzak durmak, kilo almaya olduğu gibi kan şekerinin hızla yükselmesine de engel olmak adına mühim. Ramazan Bayramı’ndaki tatlı ihtiyacını -porsiyon kontrolü ile- kuru meyvelerden veya az şekerli alternatiflerinden karşılamak ise en iyi seçenekleri oluşturuyor.
Sıvı Tüketiminizi Artırın
Ramazan ayında sıvı alımı, oruç halindeyken doğal olarak sadece iftar ve sahur arasındaki vakitle sınırlı oluyor. Yeterli su alınamadığında ise vücutta su kaybı meydana gelebiliyor. Ramazan ayının sonlanması ile bayramdan itibaren su tüketimini artırmak; sıvı alımını çay ve kahve gibi içeceklerden ziyade, ayran ve komposto gibi daha hafif ve şekersiz içeceklerle karşılamaya çalışmak gerekiyor. Bu sayede vücuttaki su kaybını gidermek daha fazla mümkün oluyor.
Öğünlerinizde Zeytinyağına Yer Verin
Ramazan Bayramı ve normal beslenme düzenine geçiş süreci için hafif ve dengeli beslenmenin öneminden bahsettik. Bunu sağlamak için en etkili yardımcılardan biri ise zeytinyağı! Sindirim sisteminin normal fonksiyonlarını korumaya yardımcı olmasıyla bilinen zeytinyağı, Ramazan Bayramı’nda yaşayacağınız olası mide ve bağırsak sorunlarının önüne geçmek adına oldukça etkili bir alternatif. Pek çok yemeği daha hafif bir hale dönüştüren zeytinyağı, sağlıklı yağ tüketimi ile dengeli beslenmeye de katkı sağlıyor.
Sıcak ve soğuk tüm tariflere kullanabileceğiniz Oleamea zeytinyağları, size Ramazan Bayramı’nda hafif ve sağlıklı beslenmek için tercih edebileceğiniz doğal ve yüksek kaliteli alternatifleri bir arada sunuyor!
Kaynakça: